Ketojenik ve düşük karbonhidrat beslenme sistemleri ağırlıklı çalışan bir diyetisyen olarak izlemenizde fayda olduğunu düşündüğüm adımları özetlersek:
Beslenme ve sağlık öykülerinizi değerlendirin. Genel bir sağlık kontrolünden geçerek “diyet yapmaya” ve ketojenik beslenmeye uygunluğunuzu inceleyin. Hedeflerinizi, hayat şartları ve imkanlarınızı gözden geçirin.
Ketojenik diyeti elinizden geldiğince araştırın. Anlayın. Temel besin öğeleri, makro, elektrolit, keton gibi kavramları öğrenin. Karşıt görüşlü kaynaklar ve uzmanlar da dahil olmak üzere bolca kişiye danışın ve elinizdeki verileri objektif olarak değerlendirin. Mümkünse bir uzman desteği ile diyetinizi birlikte planlayın.
Süreç boyunca karşılaşabileceğiniz zor günlere ve sosyal baskı‘ya karşı güçlü ve destekleyici bir çevre oluşturmak için elinizden geleni yapın. (Eşiniz, aileniz, kankiniz, facebook dayanışma grupları, gözetiminde olduğunuz uzmanlar; çevrenizde kim varsa.)
Süreci yalnızca kilo kaybı odaklı yürütmeyin. Bedeninizin işleyişinde ve kompozisyonunda bir gecede olmayacak köklü bir değişiklik yapmaya çalışıyorsunuz. Yavaş ve emin adımlarla ilerleyin, hazır hissettiğinizde aralıklı oruç ve sporu da kontrollü şekillerde dahil edin.
Gittikçe kolaylaşan, zaman kazandıran ve keyif verici hale gelen bu beslenme sisteminin keyfini “büyük güç büyük sorumluluk getirir” mottosu ile çıkarın.
Dikkat edilecek nokta:
Kendinizi ne kadar muhteşem/sağlıklı/güzel hissederseniz hissedin yine de uç noktalardan ve fanatiklikten kaçınmaya çalışın.
Yenilikleri düzenli olarak takip edin ve farklı fikirlere her zaman açık olun. İnsanları azarlamak yerine destek ve fikir verin, motive edin, paylaşın.
Evet, dizi çoğumuz için kötü bitmiş olabilir, ama ketojenik hikayenizin gidişatı sizin elinizde.