Merhaba, Yks’nin açıklanması ile birlikte tercihler konusunda bolca soru almaya başladım, bu nedenle beslenme yazmayı düşünen geleceğin diyetisyen adayları için tecrübelerimi ve kişisel düşüncelerimi kısa da olsa paylaşmak istiyorum.
Tıpkı her meslekte olduğu gibi beslenmenin de açılan bölüm sayısı ve kontrolsüz kontenjan artışından ciddi anlamda olumsuz etkilendiğini düşünüyorum. Aynı zamanda bölümün tercih sıralamaları/taban puanları da abartılı seviyelerde gerilemiş durumda.
Bu da mezun sayısında ciddi bir artış ve sağlık alanında istenmeyen bir mesleki rekabet demek. Zaman içerisinde diyetisyenlere olan talep artmış olabilir ama o kadar çok mezun var ve meslek, ilgili-ilgisiz o kadar çok kişi tarafından yapılmakta ki iş imkanları konusunda oldukça kötü bir dönemdeyiz. İş İmkanları?
Açık konuşmak gerekirse yeni bir mezunun bir tanıdık-amca/dayı ilişkisi olmadan eli yüzü düzgün bir hastanede-tıp merkezinde rahatça iş bulabilmesi artık zor. Yani işe alımlar torpil gölgesinde, kariyer gelişimi de kısıtlı. Uzmanlaşma için formal bir yönlendirme mevcut değil. Devlet desteği yok, sağlık bakanlığı mesleği ya da diyetisyeni korumak adına pek etkin değil. “Standart” bir yeni mezun olarak kendi ofisinizi açmak ya da kaçak-göçek online diyet yapmak şu anki temel iş imkanları.
Peki ya Yurtdışı?
Diplomanız her ne kadar yurtdışında geçerli olsa da diyetetik çoğu ülkede saygın bir sağlık bilimi olduğu için sıkı kontrol altında; çalışabilmek için ek gereksinimler ve sertifikasyona ihtiyaç duyuyorsunuz. Yani yurtdışında mesleğinizi hakkını vererek yapabilecek konuma gelmeniz oldukça zor-masraflı.
Hep kötü mü?
Kesinlikle değil. Diğer meslek gruplarına göre çalışma imkanı kısıtlı olmasına rağmen çalışma şartları oldukça kaliteli.
Eğer kendinizi düzenli olarak geliştirir ve işinizi severek yaparsanız kalabalıktan sıyrılmanız ve oldukça başarılı olmanız (ki burada başarının ne olduğunu da tanımlamak önemli, şaşırtıcı olmaz.
Alana gerçekten ilgiliyseniz; çalışma koşullarını gözden geçirmiş ve kendinizi o işi keyifle yapıyor olarak görüyorsanız; biyoloji, kimya bilimleri ile aranız iyiyse ve insan ilişkileriniz güçlü ise; okumayı, öğrenmeyi, dinlemeyi, bilgilendirmeyi seviyorsanız neden olmasın.