Ketojenik Diyet: Bana göre mi? Denemeli mi? Sağlıklı mı?

Kişisel vücut kimyanız ve devamlılığınız her diyet gibi bu beslenme düzenine de nasıl tepki verdiğinizi belirler.

Eğer bu beslenme şekline iyi bir şekilde uyum sağlayıp süreci devam ettirebilirseniz ciddi bir kilo kaybı elde etmeniz mümkün. Yine de bu diyet sizin için çok başarılı olacak diye bir kural yok.

Ketojenik beslenmeyi niye deneyeyim?

Keto bir artı/eksi tablosu yapıldığında göreceğiniz gibi; özellikle iştah kontrolü ve porsiyon takibi yapmakta zorluk yaşayan, sürdürülebilirlik açısından katı kural ve yasaklamalari daha uygulanabilir bulan kişiler için gayet iyi bir alternatif.

Bunun yanında yaz için bir kaç kilo versem iyi olacak düşüncesindeki genel sağlıklı popülasyon için zor ve yer yer kısıtlayıcı olarak tanımlanabilecek bir beslenme biçimi. Ek olarak ketosis dışında kalmak oldukça kolay. Dolayısıyla kaçamaklara pek olanak tanımayan bir beslenme tipi.

Eğer sağlık verileri, hayat şartları ve iç disiplininizin bu diyete uyum sağlayacağına inanıyorsanız ise ketojenik diyeti deneyebilirsiniz.

Ketojenik diyet niye popüler?

Yiyerek kilo vermenize imkan tanıması, özellikle Tip 2 Diyabet, insülin direnci ve hipertansiyon konusunda oldukça etkili bir tedavi aracı olması, iştah kontrolü ve enerji seviyelerinde artış sağlaması, bunu yaparken de kas kütlesini koruyucu etki gösteriyor olması popülerliğinin en büyük nedenlerinden.

Özellikle başlangıçta görülen hızlı ağırlık kaybı ketojenik beslenmeyi kozmetik amaçlı ağırlık yönetimi açısından da tercih edilen bir yaklaşım haline getiriyor. (İlk hafta sıvı kaybının da miktarına bağlı olarak toplam ağırlığınızdan 2 – 5 kg arası bir düşüş, ve devamında her hafta yarattığınız kalori açığının miktarına bağlı yağ kütlesinden ortalama 0.5 – 1 kg arası bir kayıp şaşırtıcı olmaz.)

Ketojenik diyetin riskleri:

Ketojenik beslenme tarzının uzun vadeli sağlık etkileri hala tartışma aşamasında.

Temelinde yağ ağırlıklı olup sağlıklı kompleks karbonhidrat kaynaklarının da hayattan çıkarılmasına dayanan bir beslenme olduğu için risk/fayda oranı tamamen uygulayan kişinin uygulama biçimi ve genetik yatkınlıkları – mevcut sağlık durumuna bağlı.

Bazı uzmanlar sağladığı kilo kaybı ve metabolik faydaların özellikle uzun vadede kronik hastalıkların yönetimi ve tedavisinde nihai çözüm olduğunun altını çizerken, kimileri de yatkın bireylerde görülebilen istenmeyen bir lipit profili/kolesterol değişimi ve bağırsak sağlığı konusundaki kaygıların bu olumlu etkileri gölgeleyebileceğinin ve risk faktörlerini arttırabileceğini belirtiyorlar.

Uzun vadede (özellikle yıllar) karbonhidrat grubunun neredeyse tamamen kesilmesinin nasıl sağlık sonuçları olacağını henüz tam anlamı ile bilmiyoruz/kestiremiyoruz. Dolayısıyla beslenmeyi uyguladığınızda, özellikle de uzun süre devam ettirecekseniz, bir noktada deneysel bir sürecin parçası oluyorsunuz.

Eğer bir böbrek, karaciğer veya kardiyovasküler rahatsızlığınız varsa bu diyet size göre olmayabilir. Konu hakkındaki kaliteli bilimsel veri miktarı arttıkça bu yaklaşımı destekleyen her alandan uzman doktor/araştırmacı sayısı artıyor. – Lütfen doktorunuza danışınız.)

Neden herkes ketojenik diyete yarın başlamamalı?

Bir diyetisyen ve yeme bozuklukları uzmanı olarak, herhangi bir gıda grubunun tamamen kısıtlanması benim için belirgin bir risk faktörüdür ve konuya temkinli yaklaşmama neden olur.

Her beslenme sisteminde olduğu gibi, ketojenik beslenme de kişiye özel planlanması ve hayata adapte edilebilmesi adına detaylı çalışma gerektiren bir yaklaşım. Yani yasaklı gıdaları öğrenip başlamanız belki sizi bir kaç gün götürebilir fakat uzun vadede sürdürülebilirliği sağlamak adına ciddi araştırma yapmanız ya da profesyonel destek almanız gerekli.

Tüm bu verilerin ışığında özetlemek gerekirse, keto kısa süreli olarak (3-6 ay) genel sağlık durumunuzun yol göstericiliği ışığında bir şans vermenizi önerdiğim fakat kalıcı olarak, hayatınızın sonuna kadar yapmanız konusunda henüz çekincelerimin olduğu, takip eden koruma sürecinin düşük karbonhidrat ağırlıklı yönetilmesini önerdiğim bir yaklaşım.